CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 19 arkadaşı, deprem yönetiminde alınması gereken önlemler için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne araştırma önergesi verdi.

Türkiye’nin dünyadaki büyük deprem kuşaklarından biri olan Asya kuşağında yer aldığına dikkat çeken Demirel, 780 bin kilometrekarenin yüzde 92’sinin aktif deprem kuşağında yer aldığını söyledi. Deprem Araştırma Merkezi tarafından yapılan hazırlıklarda, Marmara Bölgesi’nin aktif faylar içerisinde bulunması sebebiyle Bursa’nın da birinci deprem kuşağı içerisinde yer aldığının görüldüğünü belirten Demirel, “Bursa ilinde en büyük doğal felaket deprem olacaktır, bu noktada Bursa ovası da fay hatları etkisi altındadır. Bursa’daki Şehir Plancıları Odası’nın ortaya koymuş olduğu 2009 Bursa Kent Raporu’ndaki acı gerçeği bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden kamuoyuna duyurmak istiyorum. Bursa’da onaylı planlar üzerinde, depremde zarar görecek alanlarda 155 bin kişi ve taşkın alanlarında 29 bin kişi bulunmaktadır. Hem deprem hem de taşkın alanlarında yaşayan vatandaş sayısı toplam 200 bin. Maalesef, şu anda o insanlarımız için depreme karşı veya sele karşı tedbir alınması noktasında hiçbir şey yapılmadığını söylüyorum.” dedi.

1999′da Gölcük’te meydana gelen depremde, ölüm ve yaralanmaların büyük çoğunluğunun binalardaki hatalar yüzünden meydana geldiğini kaydeden Demirel, 19 milletvekili arkadaşının imzasıyla Meclis’e araştırma önergesi verdi. Araştırma önergesinde halk arasında ve medyada muhtemel bir Marmara depremi ile ilgili çeşitli senaryoların sürekli tartışılmasına rağmen yeterli önlemlerin alınmadığını savunan CHP Milletvekili Demirel, “Bilim adamları ve konunun uzmanları tarafından; Marmara’da olabilecek depremle ilgili çeşitli uyarılar yapılıp, zaman kaybedilmeden önlemlerin alınması gerektiği ile ilgili çalışmalar ortaya konulmuştur. Marmara’da yaşanabilecek bir depremde özellikle İstanbul’un büyük hasar göreceği ortadadır. Bunun yanında denize kıyısı bulunan Bursa ili ve ilçelerinin de zarar göreceği bilim adamları tarafından açıklanmıştır. Mudanya, Gemlik, Karacabey ilçeleri, Marmara denizine kıyısı olduğu için etkilenme düzeyleri de fazla olacaktır. Konunun uzmanlarının ortak görüşleri arasında; özellikle yerel yönetimlerin yapması gereken çalışmaları yapmadıkları ve gerekli maddi kaynakları depremden korunma ve önlem çalışmaları için ayırmadığı, depremlerle ilgili ulusal ve yerel strateji belirlenmediği, Şehir planlamalarının siyasi çıkarlar yönünde şekillendiği, deprem bilinciyle hareket edilmeden, sürekliliği olan ve uygulanabilen politikalar üretilmediği konuları yer almaktadır. Ülkemizde önümüzdeki yıllarda yaşanacak olası bir deprem felaketi öncesinde; gerekli araştırmaların yapılarak, alınabilecek tedbirlerin, çözüm önerilerinin belirlenmesi ve uygulanması konularında, yüce meclisimizin ve halkımızın bilgilendirilmesi amacıyla, Anayasanın 98′inci, TBMM iç tüzüğünün 104′üncü ve 105′inci maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonunun oluşturulmasını istiyorum.” diye konuştu