Şehir Plancıları Odasının 2009 Bursa Kent Raporu'ndaki gerçek TBMM’ye taşındı..
CHP’li Vekil Kemal Demirel oda verilerini olası yaşanacakları bir anlamda paylaştı.
Aslında önerge 2008' de verilmişti. Ama anca görüşülüp komisyon kuruldu. Sonra oda'nın verileriyle de bilgiler tazelendi.
Yeni kurulan deprem komisyonun da Demirel’ de var.
Deprem gerçeği bize çok şeyi gösterse de zaman içerisinde biliyorsunuz sistem hem Göçer’leri affetti hem de yaşanan çok şeyi unutturdu..
Bir de toplum üzerinize afiyet balık hafızalı oldu mu geçmiş olsun?
Kısa süre sonra nasılsa ‘bize bir şey olmaz’ mantığı ağır basıp her şeyi sallıyoruz..
İşte Demirel biraz da buna işaret edip rakamları ve olası felaketin şablonunu özetledi..
Dedi ki…
“ Bursa'da onaylı planlar üzerinde, depremde zarar görecek alanlarda 155 bin kişi ve taşkın alanlarında ise 29 bin kişi bulunmaktadır. Hem deprem hem de taşkın alanlarında yaşayan vatandaş sayısı toplam 200 bin kişi. Maalesef, şu anda o insanlarımız için depreme karşı veya sele karşı tedbir alınması noktasında hiçbir şey yapılmadığını buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
Bu önemsenir yada önemsenmez ama sallarsak bir gün kötü sallanırız..
Şöyle arşivleri taradığımızda 1.derece deprem kuşağında olan Bursa’nın 1855’ de ciddi bir felaket yaşadığına tanık oluyoruz..
Bursa deprem kuşağında bir kent…
Bu nedenle, ülkemizin ilk deprem bilimcisi de Bursa’dan çıkmış.
Türk tarihinde yazılmış ilk bilimsel deprem tarihini de bir Bursalı bilim adamı yazmış.
Hacı Çelebi olarak da anılan Bursalı Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rifat Efendi, "İşaretnüma" adlı kitabında, 1820 yılından 1859 yılına kadar gerçekleşen tüm depremleri günü gününe, saati saatine ve şiddetine kadar kaydetmiş…
Hacı Çelebi’nin yazdığı deprem kroniği, olası Bursa depremi hakkında çok zengin bilgiler veriyor. Anlaşıldığı kadarıyla 1855 depremi sadece Bursa’da etkili olan bir depremdir. Yazar, 1855 depreminin tahribat sınırlarını da bize veriyor.
Çelebi, 1855 yılı depremini, şubat ayının 16. Çarşamba günü, saat 9'u 10 geçe olduğunu bildiriyor. Deprem üç kez aralıklarla tekrar etmiş.
Bursa’da sadece konutlar değil, 1855 depreminde, sağlam olarak taştan yapılmış resmi yapılar da yıkılmış. Deprem yazarına göre 1855 depreminde Bursa’daki 150 cami minaresinden sadece 3-4 minare ayakta kalmış…
I. Murat türbesi yıkılmış, Yeşil Türbe, Emir Sultan ve Üftade Türbesi de tahrip olmuş. Okulların da çoğu harap olmuş… Hamamlardan dört hamam kalmış. Çarşıda ise Bedestan, Sipahî Çarşısı, Kazazlar, Demirkapı ve İpek Han başta olmak üzere büyük bir yıkım yaşanmış.
O tarihte 3 bin 600 ölünün olduğu söyleniyor.
Kimse düne ardına yaşananlara bakmıyor.
Dediğim gibi çabuk unutuyoruz.
Şimdi ‘hadi canım Bursa Haiti olmaz’ demeyin.
Felaket tellallığı yapmayalım ama dibine kadar deprem bölgesinin içindeyiz.
Yeter ki bir gün ‘demiştik’ demeyelim…